Tatillerde ve bayramlarda birçoğumuz ailelerimizle daha fazla zaman geçiriyoruz. Özellikle kök ailelerimizle bir araya geldiğimizde -kaç yaşında olursak olalım- çocukluğumuzda hissettiğimiz duygulara benzer duygular içinde bulabiliyoruz kendimizi. Bazen huzur, aidiyet gibi olumlu duygular hissederken bazen de kızgınlık, huzursuzluk gibi olumsuz duygular hissedebiliyoruz. Yaşlarımız, yaşantılarımız değişse bile, ailelerimizin yanındayken zamanda kolayca geriye gidebiliyoruz.
Ailelerimizle çocuk yaşlarda kurduğumuz ilişki örüntülerimizi benzer biçimde devam ettirdiğimiz için, bir araya geldiğimizde, hızlı bir şekilde geçmiş krizlere veya travmalara dönüş yapabiliyoruz. Bu geri dönüşleri bazen kötü anıları açıkça hatırlayarak; bazen de sadece belli belirsiz bir huzursuzluk ve boşluk hissi şeklinde yaşayabiliyoruz. Aile ziyaretlerinde yaşanan bu tetiklenmelerin ardından danışanlarımla seanslarda en çok öfke, incinmişlik ve huzursuzluk duygularını ele alıyoruz.
Kimi zaman ailelerimize karşı hissettiğimiz kızgınlık ve kırgınlıklarımıza yenisini ekleyerek içimizde biriktirmeye devam ediyoruz; kimi zaman da öfkemizi aktif ya da pasif yollardan kusarak rahatlamaya çalışıyoruz. Yani ya kendimize ya da onlara zarar vermiş oluyoruz. Zarar vermek kısa süreliğine bir rahatlama yaratsa da çoğu zaman kendimize ya da onlara karşı suçlu hissetmemize neden olabiliyor.
Kendinize ya da ailenize zarar verip sonucunda suçlu hissetme kıskacından kendinizi kurtarabilirsiniz. Terapi bize sıkıntı veren durumdan çıkıp kendimize ait bir yol haritası oluşturmanın en kolay yollarından biridir. Bireysel terapinizde, ailenizle ilişkinizde yaşadığınız sorunları konuşarak -sağlıklı yollardan- rahatlayabilir; çözmek için yeni yollar keşfedebilirsiniz. Huzur dolu yarınlar dilerim…
Psk. Dan. Aile Dan. Nagehan BALCI
...