SEVGİ DİLİ

SEVGİ DİLİ

Sevgi dili, duygusal anlamda etkili biçimde iletişim kurabilmenin bir yolu olarak tanımlanabilir. “Seni seviyorum”u söylemenin bir çeşididir, bir iletişim yöntemidir. Çocuğun sevgiyi anladığı, sevildiğini hissettiği ve ihtiyaç duyduğu şekilde sevginin yansıtılarak onunla iletişim kurmaktır. Sevgi dili çocukla konuşmayı öğrenme, onun duygusal ihtiyaçlarını yanıtlayarak aynı zamanda da sevildiğini anlama ve anlatma biçimidir.

Dr. Gary Chapman beş tür sevgi dili olduğunu belirtmiştir. Bunlar fiziksel temas, olumlama sözleri, kaliteli zaman, hediyeler ve hizmet eylemleridir.

  • Fiziksel temas: Fiziksel temas koşulsuzca en kolay kullanılabilen bir sevgi dilidir. Bu dili konuşan bir çocuklar için dokunsallık ön plandadır. Karşısındakine yakın olmak ister, el ele tutuşmak, sarılmak veya elini karşısındakinin omzuna atmak ister. Karşısındakine de sevgisini bu yolla ifade etmeye çalışmaktadır.
  • Olumlama sözleri: Bu sevgi dilinin baskın olduğu çocuklar sık sık olumlama sözcüklerini duymak isterler. Karşısındakinin sevgi, övgü, şevkat içerikli yol gösterici ve yönlendirici sözleri sevildiğini anlama biçimidir. Bu sevgi dilini konuşan bir çocuk “Seni seviyorum”u daha sık duymak isteyecektir.
  • Kaliteli zaman: Sevgi dili kaliteli zaman olan çocuklar anne ve babalarıyla nitelikli zaman geçirmeyi isterler. Birlikte yapılan bir sohbet veya her iki tarafın da keyif aldığı bir aktivite anlarında önceliğin kendilerinde olduğunu hissetmek isterler. Dikkatin sadece onlarda olduğu telefon, herhangi bir iş veya uyaranla ona ayrılan zamanın bölünmediği ebeveyn-çocuk zamanları bu dili konuşmak için bulunmaz bir fırsat gibidir.
  • Hediyeler: Çocuğun ilgi alanına uygun anlamlı hediyeler bu sevgi dilinin baskın olduğu çocuklar için sevginin birer sembolüdür. Verilen hediyelerin illa ki pahalı veya illa satın alınmış bir materyal olması gerekmiyor. Beslenme çantasına konulmuş sevdiği sürpriz bir yiyecek veya deniz kenarında bulunmuş bir deniz kabuğu gibi çocuğa kendini özel hissettirecek bir hediye ona sevildiğini hissettirecektir.
  • Hizmet eylemleri: Eğer çocukta bu sevgi dili baskınsa, hizmet eylemleri onu daha çok mutlu edecek ve derinden etkileyecektir. İhtiyaçlarını karşılanmak veya yardım taleplerine duyarlı şekilde cevap almak, bu dili konuşan çocuklar için sevildiğini hissetmenin ve bunu göstermenin bir örneğidir.

Her birey veya her çocuk bu beş sevgi dilini de kullanmaktadır. Fakat bu beş sevgi dilinden biri veya birkaçı istekler, ihtiyaçlar veya mizaç doğrultusunda daha fazla ön plana çıkabilmektedir.Her bir birey karakteri gereği birbirinden farklıdır ve bu durum sevgi dili için de geçerlidir. Bu nedenle sevgi dilinin kullanımında bir standart belirlemek pek de mümkün olamıyor. Hangi sevgi dili çocukta baskınsa o dilde konuşur ve sevgiyi o dilde duyar. Bu tıpkı her telefonun farklı bir pin koduna sahip olması gibidir. Doğru kodu veya şifreyi girmediğinizde nasıl telefona erişemiyorsanız, çocuğun duygusal dünyasına da aynı şekilde doğru sevgi dilini kullanmadan erişemezsiniz. Siz farklı dilleri veya şifreleri deneseniz dahi ona ulaşamaz, sevginizi çocuğunuza yeterince net duyuramayabilir ve hissettiremeyebilirsiniz. Buradaki en büyük yanılgı ebeveynlerin kendi sevgi dillerinde sevgilerini ifade etmesi oluyor. Ancak çocuğun ihtiyaç duyduğu şekilde sevgi gösterilmediğinde, tıpkı uyuşmayan yapboz parçaları gibi uyuşmazlık doğuyor, dolayısıyla da çocuğun sevgi ihtiyacı giderilmemiş oluyor.

Her bir çocuk mizacı gereği farklı bir sevgi dilini konuşuyor olabilir. Hangi sevgi dili çocukta baskınsa, o sevgi dilinden anlamaktadır ve sevginin o dilde koşulsuz şekilde ifade edilmesine ihtiyaç duymaktadır. Aynı şekilde çocuklar baskın olan sevgi dillerinde sevgilerini ifade etmektedirler. Örneğin, sevgi dili fiziksel temas olan bir çocuk daha dokunsaldır, sık sık sarılmak ve fiziksel temasın bulunduğu aktivitelerde bulunmak ister. Kimi zaman bu ihtiyacını aşırı yakınlık göstererek ebeveyninin kucağından inmek istemeyerek gösterebilirler. Olumlama sözleri baskın sevgi dili olan bir çocuk ise çok yüksek ihtimalle bu sözleri ebeveyninde duymayı bekleyecektir. İlk örnekteki çocuk için sıcacık bir sarılma, ikinci örnekteki çocuk ise “seni seviyorum evladım” sözleri sevgiyi hissetmelerinde birbirinden farklılaşmaktadır.

Hepimiz sevdiklerimize olan sevgimizi farklı şekillerde gösteririz. Kimimiz güzel sözlerle, kimimiz bir öpücükle, kimimiz ise bir armağanla. Sevgiye dair etkileşimlerde her birimizin daha fazla ön plana çıkan bir tercihi vardır. Sevgimizi gösterirken veya başkaları bize sevgi gösterirken karşımızdaki kişiyle bu tercih doğrultusunda aynı frekansta olmayı bekleriz. Sevgi gösterimleri arasındaki uyuşmazlıklar,  tıpkı uyuşmayan yapboz köşelerini birleştirmeye çalışmaya benzer. Parçalar ancak uyuşan köşelerin bir araya gelmesiyle bütünleşebilir. Burada önemli olan sevgiyi anlayacağı şekilde çocukla iletişim kurulmasıdır.

Uzm. Psk. Emine KAYA BİCAN

Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0)
  • ...

Yorum Ekleyin