İkili ilişkilere sevmek, sevilmek, mutlu olmak, yalnızlığımızı paylaşmak ve doyumlu bir özel hayat için gireriz.
Doyduğumuz ve karşı tarafı doyurduğumuz süreçlerin dengesi ilişki kalitemizi belirler.
Her ilişkinin güzel ve doyuran yönleri olduğu gibi kendimizi korumamız gereken, güvende hissetmediğimiz ve aç kaldığımız yönleri de vardır. Bu yönler ilişkinin kriz zamanlarında daha belirgin yaşanır.
İlişkinizin kriz zamanlarında nasıl hisseder ve neler yaparsınız?
Kriz zamanlarımıza biraz daha yakından baktığımızda genel olarak yaşadığımız duyguların ve verdiğimiz tepkilerin birbiri ile benzediğini, kendini tekrarladığını ve bir süre sonra bunların bir döngüye girdiğini farkederiz.
Bu döngüler geçmişten getirdiğimiz ve daha çok küçükken öğrendiğimiz döngülerdir.
KRİZ ZAMANLARINDA;
Büyüyerek çıkabilenler:
Yeterlilik duygusu gelişenlerin döngüsüdür. Hakkım var, duygusuna sahiptirler, çocukken talep etmiş ve sağlıklı sınırlar içinde elde etmişlerdir. Aile içinde sen değerlisin mesajını almışlardır. Yetişkin bir ilişkinin içinde alma verme dengesini mutlu bir şekilde sağlayabilirler.
Küsen, içine kapanan ve ilgi bekleyenler:
Çocukken istediği şeyler gereksiz görülmüş, önemsemeden ya da zorla karşılanmıştır. Bir şey istediklerinde zorlukla karşılaşacağı, yük olacağı inancı ile büyümüştürler. Yetişkin bir ilişkinin içindeyken bir şey istemekte zorlanırlar, isteklerinin partnerleri tarafından anlaşılması ve karşılanmasını beklerler ve bu olmadığı zaman kendilerini kapamaya meyilli olurlar.
Öfkelenerek zarar verenler :
Sınırlarına saygı duyulmamıştır. İstemedikleri şeyleri zorla kabul etmek zorunda kalmışlardır. İstekleri genel olarak karşılanmamış, yoğun olarak eleştirilmişlerdir. Herhangi bir şeyi vermek istemediklerinde zorla ellerinden alınmıştır. Bazen her isteği karşılanan çocuklarda da görülebilir bu döngü. Çocuk her istediğini almaya hakkı olduğunu öğrendiği için kriz anlarında zorla almayı deneyebilir. İlişki içinde sorun yaşadıklarında şiddeti yüksek tepkiler verirler ve genel olarak ön planda öfkeleri görüldüğünden anlaşılmaları kolay olmaz.
Zarar gördüğünü fark edemeyenler:
Bu tür çocuklar ihtiyaç ya da isteme noktasına hiç gelemeden sürekli ailesi tarafından doyurulmuşlardır. Aileleri tarafından yoğun olarak korundukları için kendi ihtiyaçlarını karşılama ya da kendilerini koruma becerisi geliştirmekte zorlanırlar. Öncelik sürekli diğerlerindedir ve ilişki içinde kendini korumayı çok zor öğrenirler.
Bu ve buna benzeyen döngüler ilişkilerin mayınlı alanlarıdır; bu alanlara girildikçe ilişki yıpranır. Zaman ilerledikçe çiftler bu alanlara girmemek adına birbirinden uzaklaşabilir, yakınlık hissi azalabilir. Bunun için döngüleri anlamak ve onlardan özgürleşmek önemlidir. Aksi halde yakınlaşmaya çalışmak gözümüz bağlı bir şekilde mayınlı bir alanda partnerimizle yürümeye benzer.
İlişkiler içindeki döngüleri keşfetmek ve onlardan özgürleşmek kişisel olarak büyümeyi de getirir hayatımıza. Çocukluğumuzda farkına varamadığımız, büyütemediğimiz, özgürleştiremediğimiz duygularımızı bugünkü ilişkilerimizde görebilir ve dönüştürebiliriz.
Döngülerinizi keşfedeceğiniz ve özgürleşeceğiniz bir ilişki dileği ile...
Yeliz ŞEN
Psikolojik Danışman
...